Paris deyince herkesin aklına ilk Eyfel kulesi gelir herhalde...Ama benim en çok etkilendiğim yer olan Versay (ya da Versailles) Sarayı gelir. Etkilendiğim dememin en büyük sebebi Haziran 2008'de gittiğim Paris'te saray üzerinde bizi karşılayan (resimde gördüğünüz üzere) şu kasvetli bulutlar olmuştur. Tabi o zamanlar iyi bir makinem olmayınca bulutları çekeceğim diye saray nokta kadar kalıyor:) Ama otobüsten indikten sonra sizi karşılayan o gizemli hava inanın sizi içine çekiyor. Her an yağmura hazırlıklı olmanız gereken Paris'te 'İnsanlar devamlı melankoliktir herhalde' diye düşünürken saraya girince olmamak elde mi diye devam eden içsesle gezmeye başlıyorsunuz.
Versay Sarayı tarihi bir Fransız şatosudur aslında.Sarayın inşaatına 13. Louis çağında başlanıp 1760 yılında da tamamlanmıştır.Sarayın her köşesi her odası kulağınıza farklı duygular fısıldıyor aslında ama en çok hüzün verdi bana. Özellikle Mayıs 1774'te fransız Kraliçesi olan, 'Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler ' dediği zannnedilen Marie Antoinette (zannedilen diyorum çünkü son tarihi araştırmalarda annesine yazdığı mektuplardan yola çıkarak halkına üzüldüğünü, birşeyler yapmak istediğini söylemesi delil olarak gösterilmiştir.) en çok etkileyen köşedir.Hayatını okuyunca neden etkilendiğimi daha iyi anlayacağınıza inanıyorum. Avusturya Ardüşesi Marie Antoinette çok küçük yaşta ,XV. Louis'nin torunu ve veliahtı Louis-Auguste ile evlendirilir,bu evlilikten de hiç mutlu olmadığı tarihi kaynaklarda yer alır.Yandaki resim Versay Sarayı'nın genel görünümü...

O mükemmel bahçeden çok güzel fotoğraflar çıkardı eminim...Sanki tekrar gitmek istiyorum izlenimi yarattıysam ne mutlu bana çünkü bağıra bağıra söylüyorum diliyorum 'Ben tekrar gitmek istiyorum' sırf fotoğraf aşkına...Belki eda biraz daha büyüdüğünde Disneyland uğruna (eda bahane anne baba şu fırlatan oyuncağa yeniden binmek için can atıyor) yeniden yolumuz parise düşer...Sonuna da kocaman bir amin ekledik mi dileğimiz tamamdır:)
0 yorum:
Yorum Gönder